06 Aralık 2014

Çocuğunuza Sınır Koymak: Çoğu Zarar Azı Karar...

Konu çocuk gelişimi olunca, psikologlar, gelişim uzmanları ve bilim adamları üzerine basa basa aynı şeyi tekrarlıyorlar: çocukların sınırlara ihtiyacı vardır! Anne ve babalar olarak bizler de bunu bilsek de uygulamaya gelince bazen sınıfı zar zor geçebiliyoruz, bazen ise toptan sınıfta kalabiliyoruz. O zaman bu önemli kavramı daha detaylı inceleyelim; çocuklarımıza onların ihtiyacı olan sınırları nasıl koyabileceğimizi tartışalım. Bu önemli kavramı 5N 1K kurallarına göre deşelim.


Neden: Önceki yazılarda da belirttiğim gibi çocuklar dünyaya geldiklerinde, yaşadığımız hayatın kurallarından bihaberdirler. Yaşamın kurallarını bilmedikleri gibi, başka insanlarla beraber yaşamanın da getirilerini ve sorumluluklarını da bilmezler. Bu bilinmezlik ve belirsizlik onlarda huzursuzluk yaratır, kendilerini  güvensizlik içinde hissedebilirler. Bu biraz da biz yetişkinlerin yabancı bir ülkede, sosyal etiketlerini hiç bilmediğimiz başka bir kültürde sosyal ortama girip, nasıl davranacağımızı bilmememize benzer... İşte sınır konmamış, doğru ve yanlış hiç gösterilmemiş çocuklar da sürekli bu şekilde hisseder. Bu sebeple çocuklarımıza net ve tutarlı sınırlar koyduğumuzda, onlar da kendi yaşamlarını mantıklı bir şekilde anlamlandırmaya başlarlar. Yavaş yavaş nerede durmaları gerektiğini öğrenir, nerede nasıl davranmaları gerektiğini kavrarlar. Bu da onları güvende hissettirir. İşte bu sebeple çocuklarımıza sınır koymak çok önemlidir. 

Kim: Onları bu hayata hazırlama görevi öncelikli olarak biz anne ve babalarındır. O zaman sınırları önce anne ve babaları olarak bizler koymalıyız.

Nasıl: Çocuklarımıza sınır koyarken göz önünde bulunduracağımız bir kaç temel prensip vardır.  Öncelikle sınırlarımızı net bir biçimde koymalıyız. Yani, sade ve açık bir dille konuşmalı, onların koyduğumuz sınırları anlamalarını sağlamalıyız. İkinci olarak, koyduğumuz sınırlar konusunda tutarlı olmalıyız. Yani bir sefer hayır deyip ikinci sefer izin verirsek çocuklarımızın kafalarını karıştırırız. Unutmamalıyız ki, bizim amacımız onlara yaşadıkları hayatı anlamlı kılmak ve kendilerini güvende hissettirmektir. Koyduğumuz kuralları ve sınırları günden güne, olaydan olaya göre değiştirirsek, onların da kafası karışıracak, nerede nasıl davranmaları gerektiğini öğrenemeyeceklerdir.

Nerede ve Ne Zaman: Konu sınırlar olduğunda 'çoğu zarar azı karar' prensibini benimsemekte fayda vardır. Her an herşeyi düzeltmeye çalışmak, her konuda sınır koymak ve hayır demek doğru değildir. Çocuğunuza sıklıkla "hayır" diyor iseniz, onun çevresini keşfetmesine, incelemesine yeterince izin vermiyor olabilirsiniz. Her ne kadar amacınız onu bazı tehlikeli durumlardan korumak dahi olsa, onun da çevresini özgürce keşfetmeye ihtiyacı vardır. Buna karşılık, (onun önünü kesmemek ve onu ketlememek için de olsa) bazı anlarda hayır demeniz gerektiğini bildiğiniz halde hayır demediğinizde ise ona yanlış yaptığını gösterme, doğrusunu öğretme fırsatını kaçırırsınız. Peki o zaman ne yapmalıyız?

İlk olarak, anne ve baba olarak bizler kendi önceliklerimizi belirlemeliyiz. Çocuklarımız ile ilgili bizim önceliklerimiz nelerdir? Bu soruyu dikkatlice cevaplamalı, bizim öncelik olarak gördüğümüz alanlarda sınırlarımızı koymalı, ancak çocuklarımıza da yaşlarına uygun biçimde bu sınırlar içinde özgürlük tanımalıyız (günde ne kadar süre iPad kullanacağına siz karar verirken, iPad'de ne seyredeceğine onun karar vermesine izin vermek gibi...). Bu şekilde davrandığımızda, çocuklarımızın hayatına keskin çizgilerle çizilmiş sınırlar koyup, bu sınırların içerisinde onları özgür bırakmış oluruz. Böylece, hem onların kendilerini güvende hissetmelerini yardımcı oluruz; hem de çevrelerini istedikleri gibi özgürce deneyimlemelerini ve kendi hayatları üzerinde (gelişimlerine uygun bir şekilde) karar verme hakkı vermiş oluruz.

Ne: Gelelim hangi konularda sınır koymamız gerektiğine! Bu kişiden kişiye, ebeveynden ebeveyn'e göre değişir. Tek bir doğru ya da yanlış yoktur. Herkesin kendine göre öncelikleri, doğru ve yanlışları olacaktır. Ancak sınırlarımızı koyarken şu iki noktaya dikkat etmeliyiz: az ve öz sınır koymak; çocuklarımız yaş aldıkça koyduğumuz sınırları onların gelişimine ve becerilerine uygun hale getirmek! Bu konuda somut örnek vermek adına, bizim evimizdeki sınırları belirtmek isterim. Kızımız 16 ayını yeni bitirdi. Bu yüzden, bizim sınırlarımız bu yaş için eşim ve benim uygun gördüğümüz sınırlardır:

-bize ya da başka birine fiziksel saldırıda bulunmaması (vurması, ısırması ya da tekme atması),
-evdeki eşyalara zarar vermemesi,
-özel durumlar haricinde (ailece akşam yemeği için bir restorana gidilmesi vs) akşamları yatağa gitme saatinin 7:30-7:45'i geçmemesi
-iki yaşını doldurana kadar elektronik aletleri (iPad, iPhone, bilgisayar ve televizyon) kullanmamasıdır.


Kolay gelsin!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder