21 Ocak 2015

Anne ve Babaların Çocuklarını Yetiştirirken Yaptıkları En Temel Hatalar (I): Tutarlı Olmamak

Çocuklarımızı büyütürken dikkat etmemiz gereken pek çok nokta bulunmaktadır; hayatın onların etrafında döndüğü izlenimini vermemek, yaşlarına ve becerilerine uygun sınır ve kurallar koymak, buna karşılık bu sınırlar içerisinde onları özgür bırakmak, vb... Ancak tüm bu konuları konuşurken hep aynı noktayı vurguladım: tutarlı olmak... Günlük düzende tutarlı olmak, kurallar ve sınırlar konusunda tutarlı olmak, özgürlükler konusunda tutarlı olmak...


Tutarlı olmak ne manaya gelir?

Tutarlılık, konulan kuralları ve bu kuralların getirdiği sonuçların takip edilmesi ve uygulanması anlamına gelir. Daha evvelki yazılarımda, çocuklarımızın kurallara ve sınırlara ihtiyaçları olduğunu, bu şekilde dünyalarının anlam kazandığını, kendilerini güvende hissettiklerinden bahsetmistim. 

Peki kurallar ve sınırlar konusunda tutarlı olmak adına nelere dikkat etmeliyiz?

-Sinirliyken kural koymayın: Çocuğunuz yanlış bir şey yaptıysa ve siz buna sinirlendiyseniz bu davranışla ilgili kuralı o anda koymayın. Biz yetişkinler, sinir anında bazen uygulanması zor, gereğinden sert ve katı kurallar koyabiliriz. Sinir anında ağzımızdan çıkan  kural ve sonuçları çok katı ise sinirimiz geçtiğinde onları uygulayamamıza sebep olabilir.

-Kısa süreli ve sürekli uygulanabilecek kurallar koymalıyız: Bu şekilde, yanlış bir davranış gerçekleştiğinde buna uygun yaptırımı da rahatlıkla uygulayabiliriz.

-Her zaman koyduğumuz kuralları takip etmeliyiz: Eğer bir kural ve bu kuralın bozulması halinde gerçekleşecek sonuç bir defa ağzınızdan çıktıysa, ne olursa olsun söylediklerinizi yerine getirin. Çocuklar çok zeki varlıklardır. Bir defalığına da olsa sizin koyduğunuz kuralın eğilip bükülebildiğini fark ederler ise, sizleri ve koyduğunuz kuralları sürekli olarak sınayacaklardır.

-Sadece bir kere uyarın; çocuğunuz sizi dinlemiyor ise bunun sonucunu yaşamasını sağlayın: Diyelim ki çocuğunuz ödevlerini bitirmeden arkadaşlarıyla çıkıp oyun oynamak istiyor. Ancak siz öncesinde ona ödevlerini bitirmeden arkadaşlarıyla oynamaya çıkamayacağını belirtmiştiniz. Çocuğunuzu defalarca ödevini bitirmeden gidemeyeceğini söylemek ve birbirinizle inatlaşmanız, sonuçta inatlaşmayı siz kazansanız bile doğru olmaz. Defalarca uyarmanız, çocuğunuza aslında uyarılarınızın işe yaramadığı mesajını verir. Bu seferlik, istediğinizi elde etmiş dahi olsanız, hem siz hem de çocuğunuz yıpratıcı bir duygusal durum yaşamış olur; hem de ileride daha sık bu durumu yaşarsınız.

-Konulan kurallar konusunda eşinizle anlaşmaya varmış olun: İki taraf arasında tam bir anlaşma yok ise, çocuklar bunu rahatlıkla hisseder ve bir ebeveyni diğerine karşı kullanarak kuralları çiğneyebilirler.

Biz anne ve babaların en büyük çelişkilerinden biri çocuklarımıza karşı sert mi yoksa daha özgür bir yaklaşım mı göstermemizin daha doğru olacağıdır. Halbuki, çocuklarımızı büyütürken dikkat etmemiz gereken en önemli unsur katı veya özgür olmak değil tutarlı olmaktır. Çocuklarımızla ilgili konularda tutarlı ve mantıklı olduğumuz sürece katı yada yumuşak bir anne yada baba olmamız önemini kaybeder. Hem onlar nasıl davranmaları gerektiğini bilirler; hem de siz onlara hem otoriter hem de özgür bir ev ortamı sunmuş olursunuz. Zaten çocuklarımızı mutlu ve huzurlu yetiştirmek istiyorsak onlara da bu tarz bir ev ortamı sunmalıyız...

Kolay gelsin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder