31 Ocak 2015

Ozguvenli Cocuklar Yetistirmek...

Geçtiğimiz günlerde kızımla İstanbul'da girdiğimiz bir mağazada kızım elimi bırakıp kasanın arkasına geçiverdi. Ben daha 'dur, oraya girme' bile diyemeden, kasada bulunan yaşlı amca kızımın ne kadar özgüvenli bir çocuk olduğunu söyledi ve beni tebrik etti. Tebrik hoşuma gitse de (biz anneler çocuklarımız ile ilgili övgü almaya bayılıyoruz), aslında içten içe kizimin bu davranışının özgüven ile ilgili olmadığını biliyordum...

Peki, ama özgüvenli olmak ne demektir? Özgüveni yüksek  çocuklar yetiştirmek için neler yapmalı; nasıl davranmalıyız?

Özgüven kişinin kendisi hakkında yaptığı olumlu ya da olumsuz değerlendirme, kendine verdiği değerdir. Kişinin hayatındaki pozitif ve negatif deneyimleri, çaba harcaması, sonrasında başarıya ulaşması ve zorlukları yenebilmesi kişinin özgüvenini belirleyen en önemli unsurlardır. Çaba harcamak ve bunun sonucunda başarıya ulaşma kavramları ise erken bebeklik döneminden itibaren çocukların hayatlarında önemli yer kaplar. Bu sebeple özgüven de erken bebeklik döneminden itibaren şekillenmeye başlar. Şöyle bir düşünün;  bıraktığınız yerde duran yeni doğmuş bebeğiniz ne kadar da uğraşmıştı sağa sola dönmek için.. Haftalarca uğraştıktan sonra nihayet yana dönebilen bebeğiniz yine haftalarca hatta bazen aylarca uğraştıktan sonra emeklemeye ve sonrasında da yürümeye başlamıştı... İşte size bebeklerin çaba ve sonrasında da başarı örneklerinden bir kaç tanesi...

Sanılanın aksine, özgüven biz anne ve babaların çocuklarına övgü ve hayranlık dolu cümleler kurarak onlara enjekte edebileceğimiz bir sıvı değildir. Özgüven eğer kişinin kendisi için uygun gördüğü değer ise o zaman bu değeri de kisinin kendisi yani çocuklarımız oluşturacaktır. Yaşadıkları deneyimlerle ve basarıyla aştıkları zorluklarla zaman içinde kendilerine ve çabaladıkları takdirde zorlukları asabileceklerine dair inançları gelişecektir.

Peki biz anne ve babalar olarak onlara hiç mi yardımcı olmayacağız? Tabi ki hayır! Onlara bu yolda destek ve yardımcı olmak yine biz anne babaların görevidir.

Peki bu konuda nelere dikkat etmeliyiz?

Öncelikle onları ne kadar çok sevdiğimizi ve sevgimizin kayıtsız şartsız olduğunu onlara sık sık hatırlatmalıyız. Sevgimizin duruma, onların başarılı ya da başarısız olmalarına göre değişmeyeceğini onlara mutlaka hissettirmeliyiz. Anne ve babası tarafından sevildiğini hissetmeyen çocuk ne kadar başarılı, ne kadar akıllı olursa olsun hayatı boyunca sığ bir özgüvenden muzdarip olacaktır. Her anne baba çocuğunu çok sever ama bu çocukların bunu bildiğini gostermez. Bu nedenle onları ne kadar çok sevdiğimizi bilmelerini sağlamalıyız.

İkinci olarak dikkat etmemiz gereken nokta ise onlara yaşlarına ve becerilerine uygun sorumluluklar vermektir. Çocuklar yaş aldıkça, becerileri de artar. Becerileri arttıkça özgürlükleri de artar. İşte bu noktada aklımızda tutmamız gereken en önemli kural sudur: beceri ve özgürlük arttıkça sorumluluk da artmalıdır!

Çocuklarımıza sorumluluk verdiğimizde aslında içten içe onlara saygı duyduğumuzu, onların verilen sorumluluğu yerine getireceklerine dair inancımız ve güvenimiz olduğunu gösteririz. İşte bu duyduğumuz saygı ve güven bulaşıcıdır. Çocuklarımız da bu sorumlulukları yerine getireceklerine inanacak bunun için çabalayacaklardır. Verdiğimiz görevleri başardıklarında ise kendilerine olan güvenleri yavaş yavaş oluşacaktır.

Onlara yol gosterdigimiz takdirde çocuklarımızın neler yapabileceklerini hafife almamalıyız. Kızımız, daha iki yaşında bile değil ama şimdilerde akşamları ben sofrayı dizerken amerikan servislerini ve kendi plastik bardağını masaya götürüyor.  Üç yaşındaki bir çocuk rahatlıkla odasını toplayabilir, bulaşık makinesini boşaltmanıza, sofrayı dizmenize yardımcı olabilir. Ayrıca, tatile giderken yolda ona da küçük bir çanta hazırlatıp çantasının sorumluluğunu ona vermek de çocuklarımıza verebileceğimiz sorumluluklardan bir tanesidir. Bu noktada dikkat etmemiz gereken esas ise verdiğimiz sorumlulukların düzenli olması, çocuğumuzun bunu sadece canı istediğinde değil düzenli olarak yapması gerektiğini kavramasıdır.

Özgüvenli çocuklar yetiştirmek için dikkat etmemiz gereken son nokta ise övgüdür. Çocuklarımız doğru bir şey yaptığında onları tebrik etmemiz gerekir; ancak övgümüzün abartılı olması ya da onları sürekli övmemiz de onları hiç tebrik etmememiz kadar zararlıdır. Sürekli olarak onları övmek, çocuklara kendine güven aşılamaz, tam tersine onları övgü bağımlısı yapar. Bu şekilde çocuklarımız yeni ya da zor şeyleri deneme konusunda isteksiz olabilir, başarılı olamayacaklarını düşündükleri işlerden uzak durabilirler. Yapmamız gereken, çocuklarımızı abartıya kaçmadan övmek, tebrik etmek ve onların övgüye değil yeni bir şey yapmanın, başarmanın keyfine odaklanmalarını sağlamaktır.

Kolay gelsin!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder